1 2 3 4 5 6 7 8

20 Ağustos 2015 Perşembe

KANSERDEN KORUYAN 12 MUCİZE YİYECEK


1 - AHUDUDU

Vücuttaki toksin maddeleri dışarı atar, kanı temizler. Vücuda dinçlik verir. Ateş düşürücü etkisi nedeniyle ateşli hastalıklarda faydalıdır. Romatizma, nıkris, kansızlık ve verem hastalıklarına karşı yararlıdır. İdrar söktürücü özelliğiyle kabızlığı giderir. Olgunlaşmış, taze Ahududu bol miktarda A vitamini barındırır ve çok faydalıdır. Dokuları sıkılaştırıcı ve güçlendirici etkisi vardır.


2 - TURP

Karaciğere çok faydalı bir besin olan turp tam bir karaciğer dostudur. Karaciğeri kuvvetlendirir ve şişliğini indirir. Sarılığa karşı da faydalıdır. Böbrek kumlarını ve safra taşlarını dökmeye yardımcı olur. Romatizma ve siyatikte faydalıdır. Astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına iyi gelir. Öksürüğü keser. İdrar söktürür ve kabızlığı giderir.


3 - BÖĞÜRTLEN

Vücuttaki zararlı maddelerin temizlenmesine yardımcı olur. İyi bir antioksidandır. Tansiyonu düşürür ve bedeni güçlendirir.Kadınlarda görülen beyaz akıntıları kesmeye yardımcı olur. Olgun Böğürtlen idrar söktürücüdür ve kabızlığa iyi gelir. Ham Böğürtlenin ise ishal kesici özelliği vardır ve fazlası kabız yapabilir. Böğürtlen gözleri kuvvetlendirir ve ayaklardaki şişkinliği azaltır. Basura iyi gelir.


4 - FESLEĞEN

Sakinleştirici özelliği ile vücudu rahatlatır. Enerji verir. İştah açıcıdır. Hazımsızlığı giderir. Öksürüğü ve baş dönmesini keser. Ağız içindeki yaralara karşı faydalıdır. Arı sokmasında zehrin etkisini azaltır. Çayı yapılıp içilirse bağırsak gazlarını giderir. Cildi rahatlatır. Fesleğen ilehazırlanan losyonlarla saç derisine masaj yapılırsa saç köklerini güçlendirir. Fesleğen yağı selülit şikâyetlerini azaltır.


5 - KIRMIZI BİBER

Beta karoten ve C vitamini açısından zengin birbesin olan Kırmızıbiber bağışık sistemini güçlendirerek vücudun hastalıklara,özellikle de kolera gibi bulaşıcı hastalıklara, karşı direncini arttırır. Sindirimi kolaylaştırcı ve iştah açıcı etkisi vardır.


6 - DOMATES

Özellikle lif açısından zengin kabuklarıyla yenildiğinde sindirimi kolaylaştırır. Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcıolur ve kabızlığı giderir. İyi bir idrar söktürücüdür ve vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Böbrek taşlarının düşürülmesineyardımcı olur. Kanı temizler. Kanseri, özellikle de prostat kanserini önlemede çok etkilidir. Kalp hastalıklarına karşı koruyucudur. Damar sertliği ve romatizmaya iyi gelir. Yaşlanmayı geciktirir. Cilde tazelik verir.


7 - YEŞİLÇAY

Yeşil çay insan ömrünü uzatır ve insan sağlığına çok faydalıdır! Diyet yapanlar muhakkak kullanmalıdır!
Anti hipertansif etkisi, anti bakteriyel etkisi, antiviral etkisi ve nöroprotektif etkisi vardır.
Kalp rahtsızlığı olanlar, Obezite, Parkinson, Alzheimer gibi hastalıklar bazı kanser türlerinde yeşil çay çok ama çok faydalıdır.


8 - KİVİ

Lif açısından da zengin bir besin olan kivi bağırsaklarıçalıştırarak sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler. Vücudu ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Nezle ve grip gibi soğuk algınlıklarına iyi gelir. Nefes açıcı etkisi ile astımlılara faydalıdır. Başta göğüs kanseri olmak üzere, kanser oluşumuna ve ilerlemesine karşı koruyucudur. Kan basıncını dengeler. Tansiyonu ve kandaki kolesterol oranını düşürür. Karaciğeri çalıştırır ve kanı temizler. Kansızlığa ve mide rahatsızlıklarına iyi gelir. Yaşlanmanın ciltteki belirtilerini azaltır.


9 - CEVİZ 

İçerdiği Omega 3 ve Omega 6 yağ asitleri sayesinde beyin ve zekâ gelişimini destekler. Vücuda enerji verir. Hafızayı kuvvetlendirir. Vücuttaki zararlı maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasına yardım eder. Kolesterolü düşürmeye yardımcıdır. Hazımsızlığı giderir. İshal, kabızlık ve dizanteriyi giderir. Göğüs ağrılarında ve öksürükte faydası görülür. Ceviz yağı Bağırsak kurtlarını döker. Ciltteki lekelere sürülüp ovulursa lekeleri giderir. Nasırlara sürülürse iyileştirir. Ceviz, Bal ile birlikte yenirse basura iyi gelir.

10 - BALIK

 Haftada 1-2 kez somon, ton balığı, sardalye ya da uskumru yiyenlerin kanser riski azalıyor.


11- SPIRULINA YOSUNU


Spirulina yosunu B, E, K vitaminleri ve beta karoten bakımından zengindir. Bünyesinde bulundurduğu demir ve magnezyumla da birlikte özellikle meme kanseri hücrelerinin gelişimini engellediği görülmüştür.

Spirulina nedir?
Spirulina mavi yeşil alglerden mikroskobik bir yosun türü. Aslında ona asrın süper gıdası denilse de, geçmişi yüzyıllar öncesine dayanıyor. 1500'lü yıllardan kalan kaynaklara baktığımızda Aztekler tarafından kullanıldığı bilgisine ulaşıyoruz. Azteklerden kalan eserler arasında spirulina toplayan kadınların resimleri var.

Ayrıca Çad gölü kıyısında yaşayan Kanembu kabilesi yerlileri de bu besini çok eski çağlardan beri kullanmaktalar. Avustralya Aborjinlerinin dayanıklılığında epey çok tükettikleri Spirulina'nın önemli etkisinin olduğu tespit edilmiş. Bilimsel anlamda spirulina üzerine çalışmaların başlaması ve ticari anlamda kültürlerinin yapılması 1963 yılında Fransız Petrol Araştırma Enstitüsü tarafından olmuş. Daha sonra NASA astronotlarına besin tableti yapılması amacıyla bu yosun çeşidi üzerinde çalışmalar yapmış. 2000'li yıllarla birlikte Birleşmiş Milletler ve Dünya Tarım Örgütleri tarafında bu besinin hem çocuklar hem de yetişkinler için çok faydalı olduğu kabul edilmiş. Amerika, Japonya, İsrail, Tayvan, Tayland gibi ülkelerde üretilen spirulina'nın üretimi ülkemizde başarılmış. Nedir ki bu başarı demeyin; örneğin İsrail sıcak iklimine rağmen bunu başaramamış!


Spirulina, optimum büyüme sıcaklığı 35-37 ºC arası olan bir mikroalg türüdür. Amerika ve Afrikadaki bikarbonat içeriği yüksek alkali göllerde doğal olarak rastlanır. Özellikle sıcak havalarda sığ göllerde yoğun olarak ürer. Fakat bu tip ortamlarda, hücrelerin başta ağır metaller olmak üzere istenmeyen bazı maddeleri hücre içinde biriktirmeleri söz konusudur. Sera tipi üretimde besin tuzları kullanılır. Bir çark yardımıyla sürekli devir daim edilirse hücrelerin ışıktan maksimum şekilde yararlanması ve besin tuzlarının homojen dağılımı sağlanır. Kültürler, önceden belirlenen yoğunluğa ulaştığında süzülür ve kurutma odasına alınırlar. Ürün burada, hücre içinde bulunan protein, pigment ve minerallerin zarar görmemesi için en kısa sürede ve uygun sıcaklıkta kurutulur.

Basit bir su yosunu görüntüsündeki spirulina, doğadaki en zengin biyolojik değerde bitkisel proteine sahip olan besindir. İçerdiği protein oranı %65 dir ki bu rakam en yakın rakibi olan soya fasulyesinin yaklaşık 2 katıdır. Doğadaki en zengin organik demir oranına sahiptir. Ispanaktan 58, dana ciğerinden 28 kat daha fazla demir içerir. Doğadaki en zengin B-12 vitaminine sahip besindir. En yakın takipçisi dana ciğerine göre 2-6 kat fazla B-12 vitamini içerir. Bilindiği gibi B-12 vitamini kırmızı kan hücrelerinin yapımında ve sinir sistemi fonksiyonları için gereklidir.

Doğadaki en zengin antioksidan kaynaklarındandır. Vitamin B-1, B-5 ve B-6, mineraller olarak çinko, magnezyum ve bakır, aminoasitlerden methionine ve süper antioksidan olan beta-karoten, E vitamini ve selenyum içerir.

Doğadaki en zengin E vitamini içeren besindir. En yakınındaki buğday filizinden 3 kat yaklaşık daha fazla E vitamini içerir.

Doğadaki en zengin Gamma Linoleik Asit (GLA) içeren besindir. En yakın çuha çiçeğinden 3 kat fazla GLA içerir. GLA yağ birikintilerinin çözülmesini sağlar. Böylece kalp rahatsızlıklarının önlenmesinde rol oynar ve kötü kolesterolü düşürür. %1'lik klorofil oranıyla en yüksek klorofil içeren besinlerdendir. Yeşil rengi içerdiği magnezyum iyonundan gelir.

Sütten kat kat fazla kalsiyum içerir. Kalsiyum kemikler ve nöral iletim için gereklidir.

Ayrıca ABD Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI) spirulina'daki sulfolipitlerin HIV (AIDS) e karşı dikkat çekici ölçüde aktif olduklarını, düzenli dozlarda alınmasının anti-viral faaliyetleri hızlandırdığını, bağışıklık sistemini teşvik ettiğini, böbrek toksisitesini ve radyasyon kaynaklı hastalıkların şiddetini azalttığını belirlemiştir.

Rahatlıkla sindirilebilen Spirulina, gastrit, ülser gibi mide rahatsızlıklarında destek tedavi olarak öneriliyor. Mide ameliyatları sonrası hastalara ilk besin olarak Spirulina verilmesi halinde ameliyat komplikasyonlarının en aza indirgendiği de belirlenmiş. Spirulina ilaç olmadığı için kullanımda bir üst sınır yok, çünkü o bir besin maddesi, istediğin kadar tüketebiliyorsun.

Yosun, bazı zehirlenmelerde de etkili. Özellikle radyasyon düzeyini düşürücü etkisi, bilim adamlarına cazip geliyor. Çernobil kazası sonucu yüksek radyasyon almış çocuklar üzerinde yapılan deneylerde başarılı sonuçlar elde edilmiş. Bu yosunla beslenen çocuklarda radyasyonun diğerlerinden daha çok düştüğü saptanmış.

Yosun, krem, maske, sabun, şampuan ve cilt renklendirici ürünlerde kullanılabiliyor. Araştırmalar, yosunun cilt metabolizmasını desteklediğini ve keratin oluşumunu önlediğini gösteriyor. Cilt yanıklarında da tedavi edici etkiye sahip.

Spirulina düzenli kullanıldığında ağız ve vücut kokularını da yok ediyor.
Doğal yeşil rengi gıda boyası olarak kullanılıyor. Elde edilen gıda boyası, hem besleyici hem de zararlı değil.

Yosun, ilaç yapımında da kullanılıyor. Bazen direkt bazen de içeriğinden ekstrakte edilen karoten, fikosiyanin, ksantofil, linoleik asit gibi maddeler ilaçlara katılıyor.

Yosunların bir özelliği de besin olarak suda bulunan nitrat, fosfat, amonyum gibi tuzları bünyelerine alarak organik hale dönüştürmeleri. Spirulina ile atık sular temizlenebiliyor. Özellikle atık suların temizlenmesini sağlama özelliği ile bulunmaz doğal bir özelliğe sahip.

Bunun yanı sıra kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin üretimini teşvik ediyor. Bu nedenle kansızlık sorunu olanlar için de muhteşem bir kaynak spirulina. Ayrıca yine içinde bulunan alfalinolenik asit sayesinde kolestrolün seviyesini düzenlemek, kan basıncını ayarlamak, hücre yenilenmesini sağlamak ve dinamizm kazandırmak gibi görevleri de başarıyla yerine getiriyor. )


12-  KLORELLA

Klorella, kanseri önleyen kimyasallar içeren bir bitkidir. Aynı zamanda dokuların oksijenini de artırdığından, kanser hücreleri oksijenli dokularda üreyemezler.

(Klorella (Çilorella) Klorella bir çeşit su yosunudur. Uzakdoğuda yetiştirilir. Tatlı suda yetişen bu yosun (çilorella diye de bilinir) tek hücreli bir yapıya sahiptir. Yüzde 61’i protein olan bu değerli bitki, çok önemli amino asitler ihtiva eder. Ayrıca A vitamini ve yüksek oranda klorofil içerir.

Klorella aynı zamanda çok iyi bir detoks besinidir.

Klorella tam olarak neler ihtiva ediyor?

Yüzde 58 oranında vejeteryan protein

Bitkilerin hayat kanı olan klorofil

A, C, D, E ve K vitaminleri

B vitamini komplekslerinin tümü

Demir, çinko, magnezyum, fosfor, kalsiyıum ve potasyum

Beta karoten, lutein ve polisakkaridlerklorella tabletleri, klorella, çilorellu, kılorella

Yalnız uzmanlar uyarıyor: Klorella detoks yiyeceğidir. Tablet, kapsül veya öğütülmüş toz halinde satılır. “Potent” olarak nitelenir yani güçlüdür, tesirlidir. O nedenle eczaneden ya da vitamin dükkanından almaya karar verirseniz detaylarını konuşmalı ve çok küçük dozlarda alarak başlamalısınız.)



Alıntıdır

Ödem Söktüren 7 Besin

Ödem Söktüren 7 Besin!

1. Ananas

Ananas içindeki bromelain sayesinde vücuttan su atımını arttırıyor. Ayrıca potasyum ve lif açısından da zengindir. Potasyumdan zengin besinler vücut sıvılarında sodyum potasyum dengesinin sağlanmasına yardımcı oluyor. Böylece hücre içindeki sodyum miktarı artmıyor, dolayısıyla ödem oluşmuyor. Lifin yüksek olması ise bağırsağın çalışmasını sağlıyor. Bağırsakların düzenli çalışması su atımının da iyi olması anlamına geliyor. Ödem olduğunu hissettiğiniz zamanlarda her gün 1 porsiyon ananas (1 dilim) tüketebilirsiniz.




2. Maydanoz

Maydanoz içindeki etken maddeler nedeniyle doğal diüretik, yani su atıcı etki yapıyor. C vitamini açısından zengin olan maydanoz, aynı zamanda bol miktarda A vitamini ve bitkisel lif içeriyor. Ödemin oluştuğu günlerde salatalarda 1 demet çiğ olarak tüketmeniz veya haşlayıp suyunu içmeniz, ödemin azaltılmasında yardımcı olabiliyor. Ancak fazla tüketilen maydanoz, vücuttan gereksiz yere su atımına, dolayısıyla tansiyon düşüklüğüne neden olabiliyor. Bu nedenle maydanozu gereğinden fazla tüketmeyin.





3. Kayısı- Kavun

Kayısı ve kavun gibi sarı-turuncu renk sebzeler potasyum açısından oldukça zenginler. Vücut sıvılarında sodyum potasyum dengesinin sağlanması için her gün 2 porsiyon meyve tüketmeniz ödem oluşumuna engel olabiliyor.



4. Turp

Turp, doğal diüretik besinler arasında yer alıyor. Sık sık ödem problemi yaşıyorsanız, haftada 1-2 kez tüketmeniz, vücudunuzdan fazla suyun atılmasına yardımcı olabiliyor. Gaz problemi çekiyorsanız, lahanayı pişirerek veya haşlayarak da tüketebilirsiniz.


5. Süt- Yoğurt

Süt ve yoğurt vücut sıvılarının mineral dengesini sağlamada, dolayısıyla ödemin oluşmasına engel olmada etkili olan kalsiyumdan zenginler. Her gün 2-3 su bardağı kadar süt veya 1 kase yoğurt tüketebilirsiniz.


6. Yulaf

Yulaf bol lif içeriyor. Yapısında bulunan beta glukan sayesinde bağırsak hareketlerini arttırarak dolaşımın hızlanmasına, dolayısıyla ödemin hem atılmasına yardım ediyor, hem de oluşmasına engel oluyor. Süt veya yoğurt içerisinde ya da kurabiye yaparak veya ekmek yapımında kullanarak haftada en az 3-4 kez besin listenizin içinde mutlaka yer alsın.



7. Adaçayı

Adaçayı ile Isırgan otu, yapılarında bulunan diüretik maddeler sayesinde su atımına yardımcı oluyorlar. Ancak fazla tüketildiklerinde tansiyonun düşmesine neden olabiliyor, dikkatli olun. Ödem varsa günde en fazla 1-2 fincan içmeniz yarar sağlayabiliyor.

Mor Olanları Özellikle Tüketin

Mor olanları özellikle tüketin…mor-olanlari-ozellikle
 
 

Gıdalara rengini veren maddeler, sağlığımız açısından farklı faydalar sağlıyorlar. Mevsim itibariyle çilek ve kirazın başını çektiği bu gıdalar yoğun antioksidanlar, anthocyanin ve flavinoid içeriği nedeniyle başta kanser olmak üzere bakın nelere iyi geliyor. Dr. Özgür Şamilgil anlattı.



Yaban merisini (maviyemiş)

2000’li yıllardan önce ülkemizde yetişmeyen bu meyve ve benzerleri sıklıkla yaban merisini adıyla anılsa da türkçeye çevrildiğinde maviyemiş olarak adlandırılması gerekiyor. Özellikle içerdiği beynin bilişsel fonksiyonları ve yaşlılarda hafızayı düzeltici etkisi olduğu düşünülüyor. Kan basıncı, kalp hızı ve şeker kontrolüne yardımcı oluyor.



Ahududu (frambuaz)

Siyah ve kırmızı cinsleri olan bu meyve, yine anthocyanin içeriği nedeniyl kolesterol yüksekliği olan deney hayvanlarında damar sertliğini engelleyici özelliği olduğu gösterildiğinden insanda da aynı etkisi olabileceği düşünülüyor.




Böğürtlen

Birçok gıdadan antioksidan açısından çok daha zengin olan bu siyah meyve, şekeri yükseltmiyor, beyni yaşlanmaya karşı koruyor ve kemik erimesini engelliyor. Çok daha önemlisi sindirim sistemi kanserlerine karşı koruyucu özellik gösteriyor.



Kiraz, Vişne ve Çilek

Ağrı kesici, damar sertliğine karşı koruyucu, iltihap giderici, romatizmal hastalıklar ve gut (eklem iltihabı) hastalığının tedavisine yardımcı, uykuyu düzenleyici etkileri olduğu biliniyor. Ayrıca deney hayvanlarında yüksek yağlı beslenmeye rağmen kilo alımına engel olduğunu gösteren çalışmalar bulunuyor.




Kızılcık

Damar sertliğini engelleyici özelliğiyle, kalp-damar hastalıkları ve inmeye karşı koruyucu etki gösteriyor, kötü kolesterolün düşmesine iyi kolesterolün artmasına yardımcı oluyor, idrarı asit hale getirerek idrar iltihabını ve bazı cins böbrek taşlarının gelişimini engelliyor.
Kırmızı lahana, marul ve patlıcan (kabuğu) Antioksidanlar yanında yoğun sülfür içeriği nedeniyle meme kanserine karşı koruyucu etki gösteriyor.






Şalgam (mor/siyah havuç)

Araştırmalara göre; kan yapıcı, güçlendirici, hem ishal kesici, hem kabızlık giderici, karaciğeri koruyucu, damar sertliğini ve kanseri engelleyici olduğunu söyleniyor.










 Bu Kaynakta Resim ve Resimler Alıntıdır